Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/10559 E. 2015/10304 K. 13.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10559
KARAR NO : 2015/10304
KARAR TARİHİ : 13.11.2015

MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2012
NUMARASI : 2012/103-2012/232

Taraflar arasındaki imar uygulamasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.02.2015 gün ve 2014/9351 Esas, 2015/957 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili ve davalı A.. B.. vekili davalı Ç.. B.. vekili, davalı R.. C.. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ KARAR_
Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı Büyükşehir Belediyesi vekili, Çukurova Belediyesi vekili , davalı R.. C.. vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 26.02.2015 günlü ve 2014/9351 Esas, 2015/957 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, Davalı Büyükşehir Belediyesi vekili, Çukurova Belediyesi vekili, R.. C.. vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda S…. Belediyesinin 3…. numaralı imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi’nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davalı gösterildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili; Hazineye ait K…… Köyü 10…..(8..) no’lu kök parselin içinde bulunduğu alanda S… Belediyesi ile Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal
edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli
bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Ayrıca; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazinenin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekir.
Diğer taraftan; 775 sayılı Yasanın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerekeceği açıktır.
Somut olayda; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tespit dışı alandan ihdasen Hazine adına tescil edilip, davalı S…. Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 3.. nolu düzenleme bölgesinde imar uygulamasına tabi tutulduğu, bu şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve böylece sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı S….. Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, çekişme konusu ihdas parselinin miktarı 3859 m2 olup, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ve krokisinde, imar uygulamaları sonucu oluşan 4966 ada 18, 19 ve 4974 ada 3, 4 sayılı imar parselleri ile yol alanında kalan (A), (B), (C), (D) ve (E) ile gösterilen kısımları toplamının bu miktardan az olduğu gözetilmeksizin ve bu çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden, bu sebeple kararın bozulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmış, davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülen karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.11.2015 günlü ve 2014/9351 Esas, 2015/957 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların karar düzeltme sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 13.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.