Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9965 E. 2014/13737 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9965
KARAR NO : 2014/13737
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2012/347-2014/121

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.03.2010 gününde verilen dilekçe ile mera komisyonunun tahsis işleminin iptali, elatmanın önlenmesi ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı köy vekili ile duruşmasız temyizi ayrı ayrı davalı vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.12.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı köy vekili Av. S.. K.. ve davalı Hazine vekili Av… ve davalı T.. V.. vekili Av. Z.. B.. ile karşı taraf davacı köy vekili Av. T.. D.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü beyanları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, mera komisyonunun davalı köy tüzel kişiliğine yaptığı tahsis işleminin iptali ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davalı köy, tahsisin ihtiyaca uygun yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda taraf köylerin müşterek yararlanma haklarının bulunduğunun tespitine, davalı köyün müşterek yararlanmaya vaki elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.
Davalı köy vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 13.04.2012 tarihli ilamı ile özetle “…mera komisyonunun ihtiyaç tespitinde ve tahsiste Mera Kanununun 9. ve 11. maddelerindeki kıstaslara göre hata yapıp yapmadığı, hata varsa bunun nedenleri ve hangi kıstaslardan kaynaklandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak bilirkişilerce saptanmalı, davalının çekişme konusu meraya kısmen ya da tamamen ihtiyacı olmadığı belirlenirse aynı yöntemle bu kez çekişmeli meraya davacının ihtiyacı olup olmadığı tespit ettirilmeli, bu husus yasadaki yönteme uygun şekilde kanıtlanırsa yararlanma hakkı tamamen veya kısmen ya da müştereken davacı köye bırakılmalı, aksi halde dava reddedilmelidir…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, mera tahsis komisyonu tarafından Çiftlik Köyüne tahsis edilen.. mera parsellerinin davacı köy ile davalı köy arasında müştereken kullanılması gerektiğinin tespitine, davalı köyün mera parsellerine davacı köyün kullanımına yönelik müdahalesinin men’ine, davacı tarafın dava konusu taşınmazların Hazine adına tescili talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın tahsis işleminin iptaline yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı köy vekili, davalı Hazine vekili, davacı vekili ve davalı T.. V.. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;
“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
“Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmasızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda, mahkemece, hüküm sonucunun birinci bendinde davaya konu mera tahsis komisyonu tarafından davalı Ç..Köyüne tahsis edilen .. numaralı mera parsellerinin davacı köy ile davalı köy arasında müştereken kullanılması gerektiğinin tespitine karar verildikten sonra hüküm sonucunun dördüncü bendinde davacı tarafın tahsis işleminin iptaline yönelik talebinin reddine karar verilmiş, ayrıca hükmün gerekçesinde de tahsis işleminin iptaline ilişkin talep yönünden idari bir işlem olduğu ve iptalinin idare mahkemesinden istenebileceği belirtilerek mahkemenin bu konuda görevsiz olduğu şeklinde hüküm kurulmuştur.
Hüküm sonucu kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi gerekçe ile hüküm sonucu arasında da çelişki bulunması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 1.100’er TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı köy ve Hazine vekiline verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.