Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9728 E. 2014/11871 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9728
KARAR NO : 2014/11871
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/272-2013/575

Davacılar R.. D.. v.d. vekili tarafından, davalılar Ü.. A.. v.d. aleyhine 20.11.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali veya tazminat; birleştirilen dava davacıları Ü.. A.. v.d. davalılar E.. D.. v.d. tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda, asıl dava ile birleştirilen 2007/511 Esas sayılı davada davalı S..İnş. Tic. ve San. A.Ş yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine; birleştirilen 2004/1498 Esas, 2005/271 Esas, 2011/70 Esas sayılı davaların reddine dair verilen 01.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi asıl dava davalıları ve birleştirilen 2007/511 Esas, 2005/271 Esas, 2011/70 Esas sayılı dava davacıları Ü.. A.. v.d. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine asıl dava davalıları ve birleştirilen 2007/511 Esas, 2005/271 Esas, 2011/70 Esas sayılı dava davacıları Ü.. A.. v.d. vekili Av. M.. G.. ile karşı taraftan asıl dava davacıları R.. D.. vekili Av. L.. K.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dairemizin 03.06.2014 günlü ve 2014/4598-7344 sayılı mahalline iade kararı uyarınca mahkemece eksiklik tamamlanarak dosya gönderilmiştir. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı Radife, davalı ve dava dışı arsa malikleri ile davalı yüklenici Sutek A.Ş. arasındaki Ankara 4. Noterliği’nin 03.10.1994 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yükleniciye bırakılan 16540 ada 6 parsel sayılı taşınmazda (C) blok 2 numaralı bağımsız bölümü yükleniciden 27.02.1998 günlü sözleşmeyle 11.000 TL bedel karşılığında temlik aldığını, taşınmazın kötüniyetle mal kaçırmak amacıyla davalı Mehmet’e devredildiğini, yüklenicinin iskan ruhsatını aldığını ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya fazlaya ilişkin hakkı saklı olarak şimdilik 1.000 TL bedelin alınmasını istemiş; 01.03.2006 günlü duruşmada davaya alacak istemi yönünden devam ettiğini belirtmiştir.
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2007/511 Esas sayılı davasında davacılar Hatun, Elif, Aygül, Ünsal ve Ünal, dava dışı Rıza, Hilmi ve kendilerinin davalı yüklenici S.. A.Ş. arasındaki Ankara 4. Noterliği’nin 03.10.1994 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca %50’şer paylaşım yapıldığını, arsa maliklerine ait payın dağıtımı için yüklenicinin istediği vekaletin davalı Erdal’a verildiğini, tevhit ve ifraz işlemleri sonucunda davacılar ile diğer davalıların paylarının tescilini vekaletnameye dayanarak Erdal’ın yaptığını, davacılara bu tesciller sırasında 255,50 m2 bölümün eksik verildiğinin anlaşılmasıyla 48,38 m2 kısmının bedelinin ödendiğini, paydaş İbrahim adına tescil edilen fazla bakiye 207,12 m2 kısmın bedelinin ödenmediğini, davalı Erdal’ın görevini kötüye kullandığından zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı olarak şimdilik 10.000 TL bedelin dava tarihinden işleyen faiziyle alınmasını istemişlerdir.
Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2004/1498 Esas sayılı davasında davacı Radife, yükleniciden temlik aldığı 6 parsel sayılı taşınmazdaki (C) blok 2 numaralı bağımsız bölümü yüklenicinin kötüniyetle mal kaçırmak amacıyla dava dışı Mehmet’e devrettiğini, Mehmet’in de mal kaçırmak amacıyla davalı Zafer’e devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya fazlaya ilişkin hakkı saklı olarak şimdilik 1.000 TL bedelin alınmasını istemiştir.
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2005/271 Esas sayılı davasında davacılar Hatun, Elif, Aygül, Ünsal ve Ünal, 6 parsel sayılı taşınmazdaki (C) blok 2 numaralı bağımsız bölümü davalı yüklenici Sutek A.Ş’nin davalı Radife’ye muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemişlerdir.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2011/70 Esas sayılı davasında davacılar Hatun, Elif, Aygül, Ünsal ve Ünal, davalı yüklenici S.. A.Ş. ile düzenledikleri arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerine ait payın dağıtımı için yüklenicinin istediği vekaletin davalı Erdal’a verildiğini, tevhit ve ifraz işlemleri sonucunda davacılar ile diğer davalıların paylarının tescilini vekaletnameye dayanarak Erdal’ın yaptığını, davacılara bu tesciller sırasında 255,50 m2 bölümün eksik verildiğinin anlaşılmasıyla 48,38m² kısmının bedelinin ödendiğini, bakiye 207,12 m2 kısmın bedelinin ödenmediğini, davalı Erdal’ın görevini kötüye kullandığından zarara uğradıklarını ileri sürerek, 35.120 TL bedelin alınmasını istemişlerdir.
Davalılar davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile 1.000 TL bedelin 27.02.1998 tarihinden itibaren işleyen faiziyle davalıdan alınmasına; birleştirilen 2007/511 esas sayılı davada 10.000 TL tazminatın davalı S.. A.Ş’den alınmasına, davalı Erdal hakkındaki davanın reddine; birleştirilen 2005/271-2004/1498 ve 2011/70 Esas sayılı davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, asıl dava davalıları ve birleştirilen bir kısım davalar davacıları olan arsa malikleri vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, asıl dava davalıları ve birleştirilen bir kısım davalar davacıları olan arsa malikleri vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl ve birleştirilen 2004/1498 Esas sayılı dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen 2005/271 Esas sayılı dava, yükleniciyle düzenlenen temlik sözleşmesinin iptali; birleştirilen 2007/511 ve 2011/70 Esas sayılı davalar ise, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tazminat istemlerine ilişkindir.
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez.
Yüklenicinin meydana getirilen eserdeki eksik işler nedeniyle sorumludur. Eksik iş, yapılmadığından kabul edilmiş iş sayılamayacağından iş sahibinin ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, yüklenici ile arsa maliki davacılar ve dava dışı arsa malikleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tarafların alacağı pay miktarı belirlenmiştir. Taraflar arasındaki 03.10.1994 günlü sözleşmenin 4. maddesinin ikinci fıkrasında yüklenicinin eseri meydana getirmesi sırasında sözleşmeye konu taşınmazların tevhit ve ifrazı ile kat irtifakının kurulması ayrıca, iskan belgesinin alınması amacıyla yükleniciye vekalet verilmesi düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu maddesi uyarınca davalı yüklenici S.. A.Ş’nin istemiyle davalı Erdal anılan işleri yapmak için noterde düzenlenen vekaletnameler ile yetkilendirilmiştir. Bilirkişi kurulunun 05.07.2010 günlü raporunda davacıların eksik pay tescili nedeniyle 45.120 TL zarara uğradıkları saptanmıştır. Davacılara eksik pay tescili ayıplı iş kapsamında bulunmayıp, eksik iş niteliğinde olduğundan 818 sayılı BK’nın 359. ve 362. madde hükümleri ile gereği davacıların ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davacılar, 28.12.2007 günü açtıkları birleştirilen 2007/511 Esas sayılı davada fazlaya ilişkin hakları saklı olarak 10.000 TL; bilirkişi raporunda zararın miktarının belirlenmesinden sonra da 16.02.2011 tarihinde açtıkları birleştirilen 2011/70 Esas sayılı davada bakiye 35.120 TL tazminatın davalılar S.. A.Ş. ve Erdal’dan alınması istemişlerdir. 818 sayılı BK’nın 126/4. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31.10.1984 günlü ve 1982/15-1053 Esas, 1984/891 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere zamanaşımı süresi 10 yıllık süreye tabidir. Somut olayda, davacılar zararı öğrenmelerinden itibaren makul sürede dava açtığından zamanaşımı süresinin dolduğundan sözedilemeyecektir. Bu nedenle, birleştirilen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/70 Esas sayılı davasının zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesiyle reddi doğru değildir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar bir yana bırakılarak yazılı gerekçeyle birleştirilen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/70 Esas sayılı davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle diğer asıl dava davalılar birleştirilen davalar davacılar vekilinin diğer temyiz istemlerinin reddine; (2) bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalılar birleştirilen davalar davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı S.. A.Ş’den alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.