Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/968 E. 2014/5399 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/968
KARAR NO : 2014/5399
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/196-2013/109

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 02.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tespit dışı bırakılan taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Köy temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı köy tüzel kişiliği D…; Topçatan Köyüne ait .. no’lu mera parseli, Batısı; kavşak, Kuzeyi; yeni yol ve Güneyi; Kotis’ten Doğubayazıt’a giden eski transit yolu arasında kalan yerin köyün mera sınırları içinde olup kadimden beri köy ahalisi tarafından mera olarak kullanılmaktayken kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın T.. Köyü merası olarak sınırlandırılmasını istemiştir
Davalı Hazine temsilcisi ve davalı belediye vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi hükmüne aykırı olarak 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı köy temsilcisi temyiz etmiştir.
25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır.
Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir.
Ancak, 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesinde yer alan “…iddia ve taşınmazın niteliğine” ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen “Geçici 10. madde” Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E. 2009/31, K. 2011/77 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden kamu tüzel kişisi olan köyün mera (yayla) iddiasıyla açtığı iptal ve sınırlandırma davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır.
Hal böyle olunca, Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararı göz önüne alınarak davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı köy tüzel kişiliği temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.