YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9665
KARAR NO : 2015/1021
KARAR TARİHİ : 02.02.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, elatmanın önlenmesi, kal, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının reddine, davalının savunma olarak ileri sürdüğü temliken tescil isteminin kabulüne verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK. m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, dava konusu 44 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti kurulduğu, davalıdan başkaca bağımsız bölüm malikleri de olduğu ve davada davalı olarak yer almadıkları görülmüştür. Elatmanın önlenmesi ve kal davalarında verilecek karar tüm bağımsız bölüm maliklerinin hukukunu etkileyeceğinden tüm bağımsız bölüm maliklerinin davada usulünce davalı olarak yer almaları gerekir.
Mahkemece, tüm bağımsız bölüm maliklerinin davada davalı olarak yer almaları suretiyle taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.