Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9639 E. 2014/11946 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9639
KARAR NO : 2014/11946
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/880-2013/644

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı banka vekili ile duruşmasız temyizi davalı şirketler vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.05.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı banka vekili Av. Kerim Yönisoğlu geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare Dairemizin 06.05.2014 tarihli mahalline iade kararı sonrasında dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı banka vekili ile davalı şirketler vekilleri temyiz etmiştir.
Davacı, dava konusu 3. kat, 12 no’lu meskeni davalı U.. İhracat İthalat İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’den 22.04.2008 tarihli adi yazılı sözleşme ile temlik almıştır.
Davacının taşınmazı satın aldığı tarihte davalı U.. İhracat İthalat İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. taşınmazın maliki olmayıp, 30.04.2012 tarihinde taşınmazın maliki olmuş ve davacının dayanağı sözleşmeden 4 yıl sonra da 27.09.2012 tarihinde davalı U..İhracat İthalat İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından taşınmaz davalı F.. Gayrimenkul İnş. San.Tic. Ltd. Şti’ne devredilmiştir. 19.10.2012 tarihinde de taşınmaz diğer davalı G.. Ltd. Şti’ne devredilmiş ve davalı banka lehine taşınmazın tapu kaydına aynı tarihte ipotek tesis edilmiştir.
Hukukumuzda kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle satın alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. İyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen bu ilke, TMK m.1023’te aynen “tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki m.1024’de “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır.
Somut olayda davacı, dava konusu taşınmaza kayden 19.10.2012 tarihinde malik olan G.. Ltd. Şti’nin ve lehine ipotek kurulan davalı bankanın TMK’nın 1024. maddesi anlamında kötüniyetli olduğunu iddia etmiş ise de dosya kapsamına göre, davalıların kötüniyetli oldukları kanıtlanamamıştır. Davacının ikinci kademede tazminat istemi de bulunmamaktadır. Bu durumda şahsi hakkını kayıt malikine karşı ileri süremeyecek durumda olan davacının mülkiyet aktarımı ve ipoteğin terkini istemlerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.