Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9455 E. 2014/13628 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9455
KARAR NO : 2014/13628
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/967-2014/436

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile, İzmir ili, M.. ilçesi T.. Köyünde kain,..ada .. parsel sayılı 18908 m2 tarla cinsli taşınmazın üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan V.. A.. temyiz etmiştir.
5578 Sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle “Tarım arazileri Bakanlıkça
belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz….” şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut uyuşmazlıkta .. ada ..parsel sayılı taşınmazda borçlu “Mustafa oğlu H.. I.” paydaş durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlu “M.. oğlu H.. I..”ın haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak bu parseller yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Bu nedenle davacının .. ada .. parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddi gerekir.
Diğer taraftan paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarını paydaşlar (ortaklar) açabilir. Bunun yanı sıra bu davaların, borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İİK’nın 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca bütün paydaşların davada yer alması zorunludur. Davacı dava konusu taşınmazın paylı maliklerinden borçlu “M..oğlu H.. I..” adına dava açamayacağından borçlu “M.. oğlu H..I..”ın davada davalı olarak yer alması gerekir.
Mahkemece, taraf teşkiline ilişkin bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı V.. A..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.