Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9405 E. 2015/1173 K. 05.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9405
KARAR NO : 2015/1173
KARAR TARİHİ : 05.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/07/2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı … hakkında bedel yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 31/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde yükleniciye temlik nedeniyle ödenen 60.000 USD’nin davalılardan tahsili isteğine ilişkindir.
Davalılardan … vekili tarafından, belediye başkanlığının cevabi yazısına göre yeterli arsa payı ayrıldıktan sonra oluşacak yeni parselde taraflara verilecek şekilde arsa dağılımı yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı yüklenici …’a yönelik olarak açılan dava tefrik edilmiş, arsa sahipleri hakkında açılan davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.03.2010 tarihli 2010/2664 Esas, 2010/3402 Karar sayılı ilamı ile yüklenici ile arsa maliki arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle tefrik kararının hatalı olduğu ayrıca davacıya temlik edilen hakkın konusu olan yerin fiilen hangi parselde kaldığının belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak gerekli araştırmalar yapılmış, davalı …’a yönelik olarak açılan davanın bedel yönünden kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
24.04.1978 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı gereğince; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmadan önce, bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız, eş deyişle arsa payı belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak Noterlerce düzenlenen kat mülkiyeti ya da kat irtifakı satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğuna, bu tür bir satış vaadi sözleşmesinin Tapu Memurunca düzenlenmesinin zorunlu bulunmadığına karar verilmiştir.
Dairemizin 29.03.2010 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere davacıya temlik edilen hakkın konusu olan yerin nerede olduğu yönünde araştırmalar yapılmış, bilirkişi raporuna göre yüklenici adına tapuda kayıtlı 4766 ada 2 sayılı parselden ifraz olan 4766 ada 5 sayılı parselde kaldığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu ekindeki krokilere göre arsa sahibi ve yüklenicinin sözleşmeyi ileriye dönük olarak feshetmelerinden sonra 4766 ada 2 sayılı parselin (ifraz ile 4766 ada 5 sayılı parselin) yüklenici adına tapuda tescil edildiği ve bu parsel üzerinde toplam sekiz kattan ibaret ondört daireli binanın inşa edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece daha önce yüklenici tarafından davacıya temlik edilen bağımsız bölümün 24.04.1978 tarihli ve 3-4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da gözetilerek arsa payı hesaplanmak suretiyle davacı adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamına aykırı olarak bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.