Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9071 E. 2014/13128 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9071
KARAR NO : 2014/13128
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

MAHKEMESİ : İskilip Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2014
NUMARASI : 2013/395-2014/144

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan M.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı M.. T.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 3.. ada 9 parsel sayılı taşınmazın maliki İ..T..’in 04.10.2006 tarihinde vefat ettiği ve geride mirasçı olarak Kırşehir… Noterliğinin 23.09.2013 tarihli ve 09.. yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre; A.. A.., A.. T.., M.. T.. ve P.. T..’i bıraktığı, bu mirasçıların davada davalı olarak gösterildikleri ancak İ.. T.. mirasçılarından M.. T..’in 25.01.2012
tarihinde vefat etmesinden sonra İskilip Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.03.2012 tarihli ve 2012/42 Esas, 2012/104 Karar sayılı ilamıyla mirasçılarının mirası reddettikleri anlaşılmaktadır. Mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret etmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir.
TMK’nın 611/1 maddesinde düzenlenen “yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer” hükmü uyarınca, mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece nüfus kayıtları ve mirasçılardan M.. T..’e ilişkin mirası ret kararı değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de, “mirası reddin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması,
Ayrıca kendisini vekille temsil ettiren davalı M.. T.. lehine hükmedilen vekalet ücretinin hisseleri oranında paydaşlardan alınarak davalı M.. T..’e verilmesi gerekirken, davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulması da doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.