Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/9056 E. 2014/13025 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9056
KARAR NO : 2014/13025
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2014
NUMARASI : 2013/808-2014/598

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 1.. ada 1.. parsel sayılı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki binada müvekkillerine ait dairelerin bulunduğunu, davacıların da müteahitten daire aldıklarını ancak onların dairesinin henüz yapılmadığını bu yüzden davacıların taşınmazdaki bina üzerinde haklarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın taksiminin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalılar, dava konusu taşınmazda bulunan dairelerin kendileri tarafından satın alındığını ve davacıların bu binada haklarının olmadığını savunarak dava konusu taşınmazdaki binada bulunan dairelerde ayrı ayrı hak iddia ettiklerinden öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesi için hak iddia eden paydaşlara görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilerek verilen süre içerisinde dava açmaları halinde bu davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.