Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8849 E. 2014/13368 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8849
KARAR NO : 2014/13368
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/429-2013/808

Davacı vekili tarafından, davalıl aleyhine 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı İ.. S.. vekili ve davalı H.. S.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. O.. K.. ile karşı taraf davalı H.. S.. vekili Av. C.. Ç.. ve davalı İ.. S.. vekili Av. H.. U.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü beyanları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KA R A R

Dava, önalıma konu payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, davacının bedelde muvazaa iddiasının reddine karar verilmiştir.
Hükmün davalı İbrahim vekili ve davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 30.04.2013 tarihli ilamında belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında mahkemece, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, davacının bedelde muvazaa iddiasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ile davalı Hayrettin ve davalı İbrahim temyiz etmiştir.
Somut olayda davacı dava dilekçesi ile paydaşı olduğu “p.. suyu olan ev” niteliğindeki 336,86 m2 miktarındaki 5. ada 6 parsel ile “yün tarağı” niteliğindeki 420,58 m2 miktarındaki 55.. ada 7 parsel numaralı taşınmazlarda, 20.07.2009 tarihli resmi senet ile davalı İ.. S..’ın, kardeşleri Kenan ve Kadri Karabıyık ile annesi Suzan Karabıyık adlarına kayıtlı
./..

2014/8849-13368 -2-
toplamda 3/4’er payları (5568 ada 6 parselde 310.000 TL, 5568 ada 7 parselde 390.000 TL olmak üzere) toplam 700.000 TL bedelle satın alması nedeniyle gerçekte satış bedelinin 340.000 TL olduğu belirterek bedelde muvazaa iddiası ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, yargılama sırasında dava konusu taşınmazlardaki 3/4’er hisselerin 29.09.2011 tarihli resmi senet ile (5568 ada 6 parselde 455.000 TL, 5568 ada 7 parselde 545.000 TL olmak üzere) toplam 1.000.000 TL bedelle davalı İbrahim’in kiracısı olan H.. S..’ye önalım bedelini arttırmak için kötü niyetli olarak satıldığını ileri sürerek davasını HMK’nın 125. maddesince dahili davalı H.. S..’ye yöneltmiştir.
Mahkemece ilk karar sonrası Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin “…payı son iktisap eden kişinin iyi veya kötü niyetli olmasına göre, davacının sorumlu olacağı önalım bedelinin tespiti gerekeceğini…ikinci satışın tarafı olan davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin iddianın da ayrıca değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunu…” işaret eden bozma ilamına uyularak karar verilmiş ve kurulan hükümle de ikinci satışta davalı Hayrettin’in doğru şekilde kötü niyetli olduğu tespit edilmiş ise de, önalım bedelinin yargılama sırasında yapılan ikinci satış bedeli 1.000.000 TL olarak kabulü doğru değildir.
Davacı ilk satış bedelinde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Ne var ki; ikinci satışa ilişkin olarak davalı Hayrettin taşınmazlarda kiracı olup ayrıca taşınmazların tapu kaydında davalı şerhi bulunmaktadır. Diğer taraftan davalı Hayrettin’in davacı Kemal ile payı ilk satın alan davalı İbrahim arasındaki görüşmelerde bulunduğu da tanık beyanlarından anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalı Hayrettin’in davacı ile payı ilk satın alan davalı arasındaki önalım davasından ve satım bedelinden haberdar olduğu anlaşılmakla önalım bedelinin 20.07.2009 tarihli ilk satış sözleşmesindeki bedel olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.