Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8773 E. 2014/13159 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8773
KARAR NO : 2014/13159
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2014
NUMARASI : 2013/320-2014/129

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava konusu payın satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla resmi senette 41.400,00 TL olarak gösterilmek suretiyle davalıya satıldığını, gerçek satış bedelinin 16.000,00 TL olduğunu iddia ederek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, tapuda gösterilen değerin gerçek değer olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değeri ve tanık beyanlarına dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle 16.745,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır.Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir.
Somut olayda, 08.04.2013 tarihli satış ile dava konusu 1650 parsel sayılı 5530,39 m2 yüzölçümlü, bağ vasıflı taşınmazın 2/9 payı davalıya 41.400,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 16.000,00 TL’ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Ziraat mühendisi bilirkişi 31.12.2013 günlü raporda taşınmazın 9.118,99 TL değerinde olduğunu saptamıştır. Duruşma sırasında ve keşif sırasında dinlenen tanıkların davalılar ile pay satışı yapan paydaşların bedel ödeme işlemi sırasında yanında olan ve görgüye dayanan bir anlatımları bulunmamakta, ancak dava konusu taşınmazın değerine ilişkin duyum ve görüşlerini beyan etmektedirler. Mahkemece, keşfen belirlenen ve tanıkların bu anlatımlarındaki değere itibar edilerek, davacının beyan ettiği pay değeri depo ettirilmiştir. Davacı tarafından bedelde muvazaa iddiasını ispata yarayan başka bir kanıt sunulmamıştır. Soyut tanık anlatımları ve keşfen belirlenen değer bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli bulunmadığından, davacının muvazaa iddiasına itibar edilmemelidir.
Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.