Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8751 E. 2014/13164 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8751
KARAR NO : 2014/13164
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Bir kısım davalılar tarafından hükmün temyizi üzerine 6. Hukuk Dairesinin 29.03.2012 günlü ve 2012/1827 E., 2012/5021K. sayılı kararı ile satış bedelinin dağıtılmasının doğru görülmediğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı … ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın
değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olayda; mahkemece, satış bedelinin tapu kaydına göre dağıtılmasına karar verildikten sonra muhdesatın davalı …’ne ait olduğu belirtilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde muhdesatın arza oranına ilişkin hesaplamayı içeren bilirkişi raporuna da atıf yapılarak satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı … ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 3. bendinin çıkarılarak yerine ” satış bedelinin “% 16’sının muhdesat sahibi …’ne, kalan kısmın taraflara tapu kaydı ve veraset ilamındaki payları oranında dağıtılmasına” ibaresinin yazılmasına, hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.