Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8660 E. 2014/14587 K. 19.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8660
KARAR NO : 2014/14587
KARAR TARİHİ : 19.12.2014

MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2007
NUMARASI : 2007/284-2007/557

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 12.06.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Batman 1. Noterliğinde düzenledikleri 20.01.2003 tarihli, .. yevmiye numaralı vekâletname ile davalı İ.. A..’a, taşınmazları üzerinde ipotek tesis ettirme ve satış yetkisi verdiğini; ancak davalının herhangi bir borç ilişkisinde bulunmadığını, diğer davalı yararına maliki olduğu .. nolu taşınmaz üzerinde 21.01.2003 tarihinde 18.000 TL 25.03.2003 tarihinde 16.000 TL’lik iki adet ipotek tesis ettirdiğini daha sonra bu vekaletname ile taşınmazın O.. A..’a satıldığını, ikinci ipoteğin 6 ay süreli olduğunu, davalı İ.. A..’ın vekalet yetkisini kötüye kullanması sebebiyle Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.09.2005 tarihli 2004-1078 Esas, 2005-532 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; ipotek bedelinin ödendiğine dair belge olmadığını, davacının borç aldığını kabul etmesine rağmen, ödemeyi kanıtlayamadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 25.03.2003 tarihli 16.000,00 TL bedelli ipoteğin 6 ay süreli olduğu sürenin geçmiş bulunduğu, 21/01/2003 tarihli 18.000,00 TL bedelli ipotek açısından ise ipotek akit tablosunda ipoteğin aynı vekaletnameye istinaden tesis edilmiş olduğu, vekilin vekalet edildiği görevini kötüye kullandığının kabul edildiği, herhangi bir alacak borç ilişkisinin ispatlanmadığı, vekaletnamedeki sınırsız yetkinin vekil eden yararına kötüye kullanılamayacağı, davalıların kardeş olmaları nedeniyle vekaletin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, Batman Merkez İ.. köyü .. no’lu parselde bulunan 25.03.2003 tarihli .. yevmiye no’lu ipotek ile 21.01.2003 tarih ..yevmiye no’lu ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
İpotek, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla birlikte doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak için kurulabilir. (TMK.m.881). Mevcut alacakları teminat altına almak için kurulan ipotek, anapara ipoteğidir. İlerde doğacak veya doğması muhtemel alacaklar için kurulacak ipotek ise üst sınır (azami meblağ) ipoteğidir. Eğer mevcut bir alacak için ipotek kurulmuşsa, alacağın geçerli olması gerekir. Zira, ipotekle alacak arasında çok sıkı bir birliktelik vardır. Alacak varsa ipotek kabul edilir. Ancak alacak doğmamışsa, hukuki nedeni dolayısıyla batılsa (BK.m.19/2, 20/1), ipotek tescil edilse bile hüküm ifade etmez ve rehinli alacaklıya icra takibi yoluyla alacağını elde etme yetkisi vermez. Vurgulanması gereken diğer bir husus, ipoteğin tescilinin tarafları bağlayacağıdır. Fakat söylendiği üzere ipotek, rehnin temin ettiği alacağın varlığı yönünden bir karine ya da delil oluşturmaz. Bununla birlikte ipotek, eğer mevcut bir alacak için kurulmuşsa, bunun tutarının ipotek sözleşmesinde gösterilmesi yeterlidir. Bu durumda ipotek sözleşmesi, aynı zamanda bir borç ikrarı görevi de görebilir (BK.m.17). Rehin sözleşmesinin kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarını kapsadığı durumlarda, alacaklı sanki bir mahkeme kararına dayanıyormuşcasına ilamlı takiplere özgü yoldan yararlanabilir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
İncelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 25.03.2003 tarihli ve 21/01/2003 tarihli resmi akit tabloları içeriğine göre ipotekler, kesin borç (karz) ipoteğidir. Mahkemece 16.000,00 TL bedelli ipotek süresinin dolduğu gerekçesiyle kaldırılmış ise de ipotek akit tablosundaki 6 aylık süre borcun vadesine ilişkindir. İpoteğin kaldırılması için o sürenin dolması yeterli değildir. Mahkemece davalı tarafından borcun ödendiğine ilişkin olarak ibraz edilen belge de tartışılarak, her iki ipotek bedelinin ödenip ödenmediği araştırılarak, ödendiyse kaldırılması, ödenmediyse davanın reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.