Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8648 E. 2014/13116 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8648
KARAR NO : 2014/13116
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

MAHKEMESİ : Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2014
NUMARASI : 2013/269-2014/162

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan N.. Y.. vekili ile davalılardan P.. Ç.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı N.. Y.. vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki 52/1 nolu binanın taşınmazın paydaşlarından olan müvekkili ile müvekkilinin vasisi olduğu kısıtlı kardeşi Ö.. P..’na ait olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı N.. Y.. vekili ile davalı P.. Ç.. temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu 4.. ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 2 adet ev olup, davalı N.. Y.. vekili taşınmaz üzerindeki evlerden 6000 sokak, 52/1 nolu evin müvekkili ile müvekkilinin vesayeti altında olan kısıtlı kardeşi Ö.. P..’na ait olduğunu beyan edip bu hususta Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını ve davanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/519 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesini talep etmesine rağmen mahkemece, belirtilen davanın sonucu beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davalı Ö.. P..’nun Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.2008 tarihli ve 2008/21 Esas, 2008/126 Karar sayılı kararı ile kısıtlanarak kardeşi N.. Y..’ın kendisine vasi olarak atandığı dosya içinde bulunan kısıtlılık halinin devamına dair Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.06.2010 tarih ve 2010/111 Esas, 2010/103 Karar sayılı ilamından anlaşılmaktadır. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Bu durumda mahkemece, dava dilekçesi ekli duruşma davetiyesinin vasi sıfatıyla N.. Y..’a tebliğ edilerek vasi huzurunda yargılamaya devam edilmesi gerekirken, dava dilekçesi bizzat kısıtlı Ö.. P..’na tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar N.. Y.. ve P.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 19.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi