YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8588
KARAR NO : 2014/10322
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2013/290-2013/98
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V.. B.. vekili ile bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılardan V.. B.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı V.. B.. vekili ve bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı da İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların ortaklığının giderilmesi davası açılabilmesi için icra mahkemesinden yetki belgesi alınması gerekirken icra müdürlüğünden alınan yetki belgesine dayanılarak dava açıldığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, icra mahkemesinden yetki belgesi almak üzere davacıya süre verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken icra müdürlüğünce verilen yetkiye dayanılarak açılan davanın esasının incelenmesi ayrıca borç miktarı sorulmadan dava konusu her iki bağımsız bölümün de satışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.