Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8515 E. 2014/14021 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8515
KARAR NO : 2014/14021
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Bingöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2013/353-2014/249

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.08.2013 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 30.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı genel yola elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı istemlerinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusunun değer itibariyle kesin olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece kesin olarak karar verildiği gerekçesi ile temyiz isteminin reddine dair verilen ek karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi hükmüne göre Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçene kadar 1086 sayılı HUMK’nın temyize ilişkin 427 ila 454. maddelerinin uygulanmasına devam edilir. HUMK’nın 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırı taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olup aynı yasanın 432/4. maddesi de; “Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabül olmayan bir karara ilişkin olursa, karar veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir…” hükmünü taşımaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere gayrimenkulün aynına ilişkin davalar 427. maddede öngörülen kesinlik sınırı kapsamında değildir. Dava, yola elatmanın önlenmesi niteliğinde olup istem, taşınmaz malın aynına yönelik bulunduğundan mahkemece davacının temyiz isteminin reddi doğru olmamıştır. Belirtilen nedenle mahkemenin 09.05.2013 tarihli 2013/353 Esas, 2013/249 Karar sayılı ek kararı kaldırılarak işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 715. ve “Kamu Malları” başlıklı 3402 sayılı Kanunun 16/B maddeleri gereğince yollar kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı yerlerdendir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda ve paftasında dava konusu yerin yol olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle yararlanma hakkı olan davacı yararlanmadan men edildiği iddiası ile elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunabilir. Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, toplanan deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın usulden reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.