Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8505 E. 2014/14026 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8505
KARAR NO : 2014/14026
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/01/2014
NUMARASI : 2012/94-2014/1

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı, .. parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek, davalılara ait .. parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep etmiş, ayrıca davalı ile aralarında geçit verilmesi hususunda sözleşme imzaladıklarını geçit hakkı verilmediği takdirde 50.000 TL ‘nin verileceğinin kararlaştırıldığını, geçit hakkı istemi kabul edilmezse 50.000 TL’nin tazminini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, geçit hakkına ilişkin talebin Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/818 Esas, 2001/409 Karar sayılı ilamı uyarınca kesin hüküm sebebiyle reddine, tazminat talebinin ise geçit hakkının verilmemesine ilişkin olduğu ve taraflar arasındaki ifrazdan daha öncesine dayandığı, bu doğrultuda geçit hakkının mahkeme kararıyla reddedilmesi sebebiyle geçerliliği kalmadığından söz edilerek reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. 
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir.  Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergâh saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olayda, davacının maliki olduğu ..parsel sayılı taşınmazın genel yola çıkışının bulunmadığı, mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu sabittir. Mahkemece, her ne kadar geçit hakkına ilişkin talebin dosya içerisindeki Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/818 Esas, 2001/409 Karar sayılı ilamı uyarınca kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmiş ise de anılan dosyada kararın taraflara tebliğ edilmediği ve halen kesinleşmediği anlaşıldığından davanın kesin hüküm sebebiyle reddi doğru görülmemiştir.
Mahkemece Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.