YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8495
KARAR NO : 2014/12896
KARAR TARİHİ : 17.11.2014
MAHKEMESİ : Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2013/259-2014/138
Davacı vekili tarafından 01.11.2013 ve birleşen davanın davacıları M.. C.. vekili 03.12.2013 gününde davalı aleyhine verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 12.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada M.. U.. mirasçıları vekili, birleştirilen davada S.. C.. ve arkadaşları vekili davalı O.. Y..’ın 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazdan 11.04.2013 tarihinde satın aldığı payın önalım hakkına dayanarak iptalini ve müvekkilleri adına tescilini talep etmişlerdir.
M.. U.. mirasçıları vekili, birleştirilen davanın davacılarının haberi olmadan vekilleri tarafından açıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar vekili taşınmazın gerçek değeri üzerinden önalım hakkı tanınmasını talep etmiştir.
Mahkemece birleştirilen davanın taraf ehliyeti yokluğundan reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ile birleştirilen davanın davacıları vekili temyiz etmişlerdir.
Mahkemece birleştirilen davada; asıl davacı vekilinin birleştirilen davanın davacılarının davadan haberdar olmadığı, davanın muvazaalı olduğu itirazı üzerine birleştirilen dosya davacılarına meşruhatlı ve ihtarlı davetiye tebliğ edilerek ihtarlı kesin süreye rağmen davaya muvaffakat beyanında bulunmadıkları bu nedenle birleştirilen davacıların dava açılması için muvaffakatlarının bulunduğundan bahsedilemeyeceği nedeniyle birleştirilen davanın taraf ehliyeti yokluğundan usulden reddine, asıl davada ise davalının kendi muvazaasına dayanamayacağı, bu nedenle resmi satış bedelinden daha yüksek bedel ile satın aldığı savunmasına itibar edilemeyeceği nedeniyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava ve birleştirilen dava önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Birleştirilen davada davacılar S.. C.. ve H.. C.. 26.11.2013 tarihli 07.. yevmiye numaralı, yine M.. C.. 27.11.2013 tarihli 07301 yevmiye numaralı vekaletname ile 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazla ilgili önalım hakkını kullanma ve tevkil yetkisi ile S.. A..’u vekil tayin etmişlerdir. S..A.. da kendisine tanınan yetki çerçevesinde birleştirilen davada davacılar adına önalım davası açması için 02.12.2013 tarihli 07382 yevmiye numaralı vekaletname ile Avukat E.. K..’yü vekil tayin etmiştir. Davacılar tarafından vekillerinin azledildiğine dair dosyaya sunulmuş bir belge bulunmamaktadır. Usul ve yasaya uygun dayanak vekaletnamelere göre birleştirilen davada davacıların taraf ehliyeti ve dava açmakta hukuki yararı vardır.
Bu nedenle birleştirilen davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı O.. Y.. vekili ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.