Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8467 E. 2014/14016 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8467
KARAR NO : 2014/14016
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2014
NUMARASI : 2012/107-2014/44

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine ve TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, satış vaadi sözleşmesine ve TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı A.. D.. davayı kabul etmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacının TMK 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece bu istemin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2- Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Ancak, davacı dava konusu taşınmazdan 550 m2 yüzölçümünde olan bir bölümünü Koyulhisar Noterliği’nin 03.10.1997 tarihli, 870 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirtmiş, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen 28.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda da bu yerin dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın çapı içerisinde kaldığı belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, paylı maliklerden A.. D.. tarafından davacıya satışın vaat edilmesi ve adı geçen davalının da kabulü gözetilerek davacının satın aldığı 550 m2’lik yerin paya dönüştürülerek davalı A.. D..’ın 13/16 payından iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.