Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8402 E. 2014/14080 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8402
KARAR NO : 2014/14080
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/330-2014/112

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedele dönüşenlerde hak sahipliğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların murisi Z.. G..’in Turhal Noterliğinin 30.03.1993 tarihli ve ..yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul İli, Kartal, Ümraniye ve Sultanbeyli İlçelerindeki kendisine murislerinden intikal eden veya hak ve hissesi olan tüm taşınmazların satışını vaadettiğini belirterek bu taşınmazlarda bulunan Z.. G.. hisselerinin müvekkili adına tapuya tescilini istemiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin yapıldığı tarihte taşınmazların ada ve parsel numaralarının belli olduğunu buna rağmen İstanbul İli Sultanbeyli, Kartal ve Ümraniye İlçelerindeki taşınmazların vaadedilmesinin sözleşmede belirlilik ilkesine aykırı ve geçersiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK’nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK’nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması TMK’nın 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Davacının dayandığı Turhal Noterliğinin 30.03.1993 tarihli ve 4743 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde satmayı vaat eden Z.. G..’in İstanbul İli S.. Kartal ve Ümraniye İlçelerindeki taşınmazların satışını vaadettiği, söz konusu taşınmazların zilyetliğini alıcısına terk ve teslim ettiği, alıcı İ.. Ö.. ve Ş.. A..nun dava konusu taşınmazın zilyetliğini tesellüm ettikleri resmi sözleşmede açıkça belirtilmiştir.
Mahkemece, resmi şekilde düzenlenen senetlerin aksinin ancak yine aynı nitelikte bir belge ile kanıtlanabileceği kuralına aykırı olarak, sözleşmede satışı vaadedilen taşınmazların teslim edildiğinin anlaşılmasına rağmen fiilen teslim olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.