Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8356 E. 2014/13994 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8356
KARAR NO : 2014/13994
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2012/423-2013/669

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat yönünden davanın kabulüne dair verilen 30.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tahsis edilen taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu tahsis belgesinin davacının adına olduğu ve tahsis edilen yerin bedelini ödediği, ancak üzerinde bulunan gecekondunun imar planında park ve yol alanında kalması nedeniyle tapu verilemeyeceğinden tahsis edilen yerin dava tarihindeki rayiç değeri olan 82.800,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı Hazine tarafından, 16.08.1985 tarihli tapu tahsis belgesi ile dava konusu .. ada ..parsel sayılı taşınmazdan işgal ettiği 280 m2 kısmın davacıya tahsis edildiği, tapuya buna ilişkin şerh konulduğu, ancak tahsis edilen bölümün taşınmazın imar durumuna göre park ve yol alanında kaldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesi bulunsa bile o yerin mutlaka adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili gerekmez. Uygulamada kısaca İmar Affı Kanunu olarak belirlenen 2981 sayılı Kanunun 10. maddesine göre tahsis ancak Hazine, Belediye, İl Özel İdaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa ve araziler üzerinde yapılabilir. Dava konusu taşınmazın imar planında park ve yol alanında kalması nedeniyle davacının işgal ettiği alan nedeniyle ikinci kademedeki isteğine ilişkin tazminat talebinin kabul edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davacının tahsisi yapan davalı Hazineden talep edebileceği bedel tahsis nedeniyle idareye yaptığı ödemelerin güncelleştirilmiş değeridir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından idareye ödenen miktarın bilirkişi raporu ile tespit ettirilerek bu miktarın güncelleştirilmiş değerinin hüküm altına alınması gerekirken dava konusu taşınmazdaki davacıya tahsis edilen bölümün rayiç bedeli olan 82.800,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
08.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.