Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8272 E. 2014/12444 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8272
KARAR NO : 2014/12444
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Nurdağı Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2012/227-2013/194

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı M.. Y.. temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların ortaklığının giderilmesi davası açılabilmesi için icra mahkemesinden yetki belgesi alınması gerekirken icra müdürlüğünden alınan yetki belgesine dayanılarak dava açılması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, icra mahkemesinden yetki belgesi almak üzere davacıya süre verilmelidir.
Öte yandan dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 253 parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri “A.. kızı M.. Y.., A.. kızı F.. Y.., M.. kızı F.. Y..”, .. ada.. parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri “A.. U.., H.. k.. E.. T.., H.. oğlu ölü H.. ,ölü H.., ölü V.., Ş.. H.. oğlu ölü M.., Ş.. H.. oğlu ölü Yusuf”, 3.. ada .. parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri “A.. oğlu H.. Y., Ali oğlu M. Ş.., Yusuf Oğlu M.. U.., Hasan oğlu A. Y.., Ali kızı F.. T.., Salman oğlu M.. T..” ve 2.. parsel sayılı taşınmazın paylı maliki “Hasan oğlu V.. Y.”’in davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece öncelikle adı geçen kişiler sağ ise kendileri, ölmüş iseler usulüne uygun mirasçılık belgesi uyarınca belirlenecek mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde 3561 sayılı Kanun uyarınca kendilerine kayyım tayini gerekip gerekmediği araştırılarak ilgiliye bu hususta dava açmak üzere süre verilmesi, davanın kayyım huzuruyla görülerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda, açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.