YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/818
KARAR NO : 2014/3248
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
MAHKEMESİ : Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2012/323-2013/1329
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2012 gününde verilen dilekçe ile taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen 08.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı S.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, murislerinden intikal eden 24 adet taşınmazın paylaşımı konusunda davalılar ile aralarında sözleşme bulunduğunu, davalıların bu sözleşme uyarınca tapu kayıtlarını devretmediklerini ileri sürerek, taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazları kendi aralarında yaptıkları paylaşıma uygun biçimde kullandıklarını, ancak davacının sunduğu belgeye uygun olup olmadığını bilmediklerini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemediklerini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ile davalı S.. A.. temyiz etmiştir.
Dava, taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesi istemine ilişkindir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalılar dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemişlerdir. Hükme esas alınan 06.06.2013 günlü ziraat bilirkişi raporunda, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8.maddesi gereğince dava konusu taşınmazların bölünebilir büyüklükte olmadığı gerekçesiyle ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmeyeceğinden satış yoluyla giderilmesi gerektiği belirtilmiştir. HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesi uyarınca hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Davacı ve davalılar ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemişler, bu istemlerini yargılama sırasında ıslah yoluyla da değiştirmemişlerdir.
Mahkemece, tarafların taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesi istemleri 5403 sayılı yasanın 8. Maddesine uygun bulunmadığından davanın reddi gerekirken, talepleri aşılarak ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı ve davalı S.. A..’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.