YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8151
KARAR NO : 2014/8752
KARAR TARİHİ : 30.06.2014
MAHKEMESİ : Keles Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/4-2013/114
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.01.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar vekili taşınmazın öncelikle aynen taksimini, taşınmaz üzerindeki yapıların kendilerine ait olduğunu muhdesatın tespiti davası açmak üzere süre verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ..ada ..parsel sayılı taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine satış bedelinin tapu kaydında belirtilen payları oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davaya konu.. ada..parsel sayılı taşınmazın ifraz edildiği ve ifrazen oluşan .. ada ..sayılı parselin taraflar adına müştereken, ..ada .. sayılı parselin davalı Ş.. Y.. adına .. ada .. sayılı parselin ise dava dışı Y.. K….adına müştereken kayıtlı bulunan .. ada .. sayılı parsel üzerinden ortaklığın giderilmesine karar vermek gerekirken daha önce sayfası kapatılan ve işlem görme niteliğini yitiren ana parsel üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca ..ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde muhdesat bulunduğu ve muhdesatın davalılara ait olduğu tarafların kabulünde olduğuna göre mahallinde keşif yapılarak muhdesatın ve arzın değerleri ayrı ayrı belirlenerek yukarıdaki ilkelere uygun olarak satış bedelinin oran kurulmak suretiyle dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmaksızın hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Kabule göre de ortaklığın giderilmesi davası iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve bu arada vekâlet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi ve vekille temsil edilen tüm taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğu halde lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.