Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8111 E. 2014/12403 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8111
KARAR NO : 2014/12403
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Uşak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2012
NUMARASI : 2009/869-2012/988

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı B.. Ç.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, limited şirketin vergi borcundan dolayı şirket ortağına murisinden intikal eden taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı B.. Ç.. vekili, şirketin maliki olduğu taşınmaz bulunduğunu, limited şirketin vergi borcunun şirketten tahsil imkanı araştırılmadan şirket ortağına murisinden intikal eden taşınmazların ortaklığının giderilmesinin istenemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar H.. Ç.. ve Ş.. Ç.., davanın reddini savunmuşlardır.
Davalılar G.. Ç.., davaya diyeceği olmadığını belirtmiştir.
6183 Sayılı Kanunun 35/1. maddesi gereğince; “ Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.” Bu hüküm gereğince, limited şirket ortağının sorumlu tutulabilmesi için şirket hakkında yapılan takip işlemleri sonucunda amme alacağının şirketten tamamaen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekir. Bu durumda şirket ortakları amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağından öncelikle şirket borçlarından sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi ortakların kimler olduğu, sermaye payları, şirket anasözleşmesi, anasözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilerek herbir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu amme alacağından sorumlu olduğu tutar belirlenmelidir.
Somut olayda; davacı H.. H.. vekili, Ç.. Limited Şirketi’nin 09.05.2009 tarihi itibariyle 99.963,00 TL vergi borcu bulunduğunu, şirket ortağı G.. Ç..’e murisinden intkal eden taşınmazlar üzerine haciz şerhi konulduğunu belirterek 50, 3, 13, 15, 2, 119 ada 3, 45 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Uşak Valiliği Defterdarlık Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13.11.2012 tarihli yazısı ile şirketin 09.11.2012 tarihi itibariyle 113.119,97 TL vergi borcunun bulunduğu, şirket ortağı G.. Ç..’in payı oranında 37.949,37 TL vergi borcunun olduğu bildirilmiştir. Ç.. Limited Şirketine ait … ada ..parsel sayılı taşınmazın 510 m2 yüzölçümünde tarla vasıflı olduğu, üzerinde kamu ve 3. kişilerin lehine haciz şerhleri bulunduğu, şirkete ait taşınmazın değerinin icra dosyasında 214.944 TL olarak belirlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, vergi borcundan dolayı şirketin maliki olduğu taşınmaz üzerinde haciz şerhi bulunmakta olup satışı halinde sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğinden kamu alacaklarının önceliği de gözetilerek borcu karşılamaya yetip yetmeyeceği araştırılmadan, tahmini olarak taşınmaz üzerinde pek çok haciz bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde şirket ortağının murisine ait taşınmazların satışı suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı B.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.