YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8096
KARAR NO : 2014/12157
KARAR TARİHİ : 03.11.2014
MAHKEMESİ : Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/264-2013/569
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı U.. D.. vekili ve davacı B.. G.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı Umut, taşınmaz üzerinde bina inşa ettiğini iddia etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ve satış bedelinin tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı U.. D.. ve davacı B.. G.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bir kısım paydaşlara ait muhdesatların bulunduğu bilirkişi raporları ile belirlenmiştir. Davalı Umut, söz konusu muhdesatın kendisine ait olduğunu savunmuştur.
Bu durumda mahkemece Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda davalı Umut’un hak iddia ettiği muhdesat ayrıntılı şekilde açıklattırılmalı, diğer paydaşlar yönünden uzlaşma sağlanamadığı takdirde HMK’nın 165. maddesi gereğince görevli mahkemede dava açması için uygun bir süre verilmeli ve muhdesatın davalı Umut’a ait olduğu belirlendiği takdirde taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.