Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8090 E. 2014/12209 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8090
KARAR NO : 2014/12209
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Düzce 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2012
NUMARASI : 2009/237-2012/434

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar H.. Y.. ve S.. S.. vekili tarafından istenilmiş 18.02.2014 günlü ek kararla temyiz istemi süreden reddedilmiş, ek karar davalılar H.. Y.. ve S.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar H.. Y.. ve S.. S.. vekili temyiz etmiş, mahkemece 18.02.2014 tarihli ek karar ile süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalılar H.. Y.. ve S.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davalı S.. S..’e ilamın tebliğ edildiği 09.05.2013 günü ile temyiz dilekçesinin mahkemeye veriliş günü olan 18.02.2014 arasında yasada öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiştir. Mahkemece bu yön saptanmak suretiyle davalı S.. S.. yönünden verilen temyiz isteminin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı H.. Y..’nin temyiz itirazlarına gelince, davalı H.. Y..’nin MERNİS’te kayıtlı adresi Merkez Mevki No: 1.. İç Kapı No:.. K… Merkez D.. olduğu halde karar tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca D.. Merkez Düzce adresine çıkartıldığı anlaşıldığından tebligat usulsüzdür. Bu nedenle davalı H.. Y.. vekilinin temyizi yasal süresinde kabul etmek gerekmiş, mahkemece davalı H.. Y.. yönünden verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 18.02.2014 tarihli ek karar kaldırılarak temyiz incelenmesine geçilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, dava konusu 156, 165, 252, 335, 539, 628, 887 ve 1014 parsel sayılı taşınmazlar muris İ.. Y..’den intikal etmiştir. İ.. Y.. 20.10.1968 tarihinde, eşi H.. Y.. ise daha sonra 12.04.1974 tarihinde ölmüştür. Muris İ.. Y..’ye ait Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.05.2012 tarihli 2012/298-371 sayılı veraset ilamında İlyas ve H. Y..’nin müşterek çocukları Ayşe’nin 1945 yılında bekar olarak vefat ettiği anlaşıldığından Ayşe’ye miras payı verilmemiştir. Ancak muris İ.. Y..’nin eşi H.. Y..’ye ait Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.01.2010 tarihli 2009/236-2010/53 sayılı önceki verasetin iptali suretiyle verilen veraset ilamında İlyas ve Havva kızı Ayşe’nin 1945 yılında öldüğü, geriye mirasçı olarak İshak’tan olma evlatları Zeliha ve Mehmet’in kaldığı Zeliha’nın da ölümü nedeniyle C.. Ş.. A.. ve Hanife’nin mirasçı olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda iki mirasçılık belgesi arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece iki mirasçılık belgesi arasındaki çelişkinin giderilmesi ve tapu maliki İ.. Y..’nin gerçek mirasçılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için davacılara yanlış olan veraset ilamının iptali davası açmaları için süre verilerek yeni alınacak veraset belgesi göz önünde tutularak taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı S.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı H.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı H.. Y.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalı H.. Y..’nin peşin yattırdığı temyiz harcının istek halinde kendisine iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.