Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/8054 E. 2014/12208 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8054
KARAR NO : 2014/12208
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2012/1115-2013/1296

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davalının temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine dair verilen 28.04.2014 tarihli ek kararın süresinde Yargıtayca incelenmesi istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satışı suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece 28.04.2014 tarihli ek karar ile süresinde olmadığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesine göre, “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Yine, anılan Kanunun 17. maddesine göre, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek ve sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Kanunun 16 ve 17. maddelerine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebinin tespiti, muhatap ile muhatap adına tebligatın yapılacağı kimsenin aynı konutta birlikte oturan kişi veya hizmetçi/daimi çalışan olması gerekir.
Davalı M.. Ö..’un adresine çıkartılan karar tebligatı muhatabın adreste bulunmama nedeni belirtilmeksizin aynı adreste oturan yeğeni S. D..’a tebliğ edildiğinden usulsüz olup temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple mahkemece verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak temyiz incelenmesine geçilmiştir.
Dosya arasında davalı V.. Ö..’a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanılamamıştır. Diğer yandan davalı M.. Y..’a çıkartılan davetiye tebligatı “muhatab işte olması sebebiyle muhatap yerine baldızı G.. T..’na yapıldığı” belirtilmiş, ancak G.. T..’nun muhatap ile birlikte sakin olup olmadığı şerhi düşülmemiştir. Böyle bir tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemez. Davalıların hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek biçimde taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı M.. Ö.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin harcın yatırana iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.