Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7945 E. 2014/13319 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7945
KARAR NO : 2014/13319
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2012/211-2014/158

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili Av. Y.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne fen bilirkişisi M.. Y..’in 19.02.2013 tarihli rapor ve ekli krokisinde I numara ile gösterilen belirtilen güzergahtan geçit hakkı tesisine karar verilmiştir
Hükmü, bir kısım davalılar vekili Av. Y.. A.. temyiz etmiştir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanununun “Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantı, şehir geçişleri ve yerleşim” başlıklı 17. maddesine göre; erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantılar Genel Müdürlüğün uygun gördüğü yerlerde ve şekillerde yapılır. Erişme kontrolü uygulanan karayolu çevresinin bu bağlantı noktalarına ulaşımı, toplayıcı yollarla veya bağlantı noktasına ulaşan diğer yollar vasıtasıyla sağlanır.
Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bitişik taşınmaz sahipleri ile kiracıları veya kullananların arazilerinden erişme kontrolü uygulanan karayoluna doğrudan giriş ve çıkış hakları yoktur.
Erişme kontrolü uygulanan karayolunun şehir geçişlerinde karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin düzenlenmesi, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine, Bakanlık ve ilgili belediye tarafından müştereken kararlaştırılır. İşletme hakkı verilen veya devredilen erişme kontrolü uygulanan karayollarında, şehir geçiş güzergâhının veya karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin değiştirilmesinde işletici şirketin görüşü alınır.
Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit kurulması tercih edilmelidir.
Somut olaya gelince; dosya içerisindeki tapu kayıtları ve pafta suretine göre 7.. parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün aleyhine geçit kurulan parsellerin yüzölçümünden daha fazla olduğu görülmüştür.
Bu durumda mahkemece 5.. parsel sayılı taşınmazdan 7.. parsel sayılı taşınmaza geçilen kısımda, 7.. parsel sayılı taşınmaz içinde kalan kısmın meyilli olduğu ifade edildiğinden , iş makinalarıyla makul sürede çalışma yapılarak emek ve masraf sarf edilerek bu yerin yol olarak kullanılmasının mümkün olup olmadığı da belirlendikten sonra fen bilirkişisi M.. Y.. tarafından düzenlenen 27.01.2014 tarihli krokide kırmızı renkle ve II numaralı güzergah olarak gösterilen yerden geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Diğer taraftan yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda kurulacak geçitin doğudaki Kahramanmaraş-Adana karayoluna bağlanması gerektiğinden mahkemece kurulan geçit yeri paftasına işaretlenerek Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat, gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği sorulmalı, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise diğer alternatifler üzerinde durulmalı, bu da mümkün değilse davanın reddedilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, 7.., 7.. ve 8.. parsel sayılı taşınmaz tapu maliklerinden F.. E..’a ait mirasçılık belgesinin dosya içerisine konulmaması da doğru görülmemiştir. Ayrıca davaya konu 78, 79, 80 sayılı parsellerin paydaşlarının “M.. B..oğlu’na ait 9/40 hisse”, “H.. B..oğlu’na ait 9/40 hisse” yine ” M.. B..’ya ait 27/400 hisse” “Hacı Bünyamin Balcı’ya ait 27/400 hisse” şeklinde tapuda kayıtlı olduğu ancak dosya içerisindeki nüfus kayıt örneğine göre bu paydaşların gerçekte soyisimlerinin “Balcı”
olduğu belirtildiği halde mahkemece bu iki soyisminin aynı kişilere ait olup olmadığı veya tapuda isim tashihi davası açılıp açılmadığı da araştırılmamış olup yargılama sonucunda bu parsellerden geçit kurulduğu takdirde hükmün infazında tereddüte neden olabileceği gözetilerek gerekirse davacıya tapu kaydında isim düzeltilmesi davası açması için yetki ve süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu noksanlıkların giderilmemesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.