Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7901 E. 2014/13308 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7901
KARAR NO : 2014/13308
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2011/817-2013/541

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2011 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, kal ve zararın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı İl Özel İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yola elatmanın önlenmesi ve zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı A.. İ.. vekili, köy yoluna 14.. ada 5. parsel sayılı taşınmaz tarafından yapılan tecavüzün önlenmesini ve eski hale iadesi nedeniyle 22956, 43 TL zararın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı idarenin 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6 ve 29. maddeleri gereğince, idarenin belediye sınırları dışında, yol yapmak ile sorumlu olduğu, yani yolun yapımı, bakımı ve onarımından mesul bulunduğu, dava konusu araç yolunun bulunduğu köy halkı veya köy tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı tarafından yetkili ve görevli mahkemede dava açılması gerektiği bu nedenle davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı İl Özel İdaresi vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 3/2. Maddesi gereğince;
“Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur. “
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davacı İl Özel İdaresinin 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükmü uyarınca tüzel kişiliği kaldırılarak Antalya Büyükşehir Belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davaya Antalya Büyükşehir Belediyesinin taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.