Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7801 E. 2014/12675 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7801
KARAR NO : 2014/12675
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2013/247-2013/601

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. H.. K.. ile karşı taraftan davalı vekili Av. İ.. D.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, paydaşı oldukları taşınmazlardaki dava dışı önceki paydaş Marziye’nin payını 27.05.2011 tarihinde satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım hakkına engel olmak için bedelin yüksek gösterildiğini ileri sürerek, taşınmazların gerçek değeri veya tapu kaydındaki satış değeri üzerinden payın önalım nedeniyle adlarına tescilini; ıslah dilekçesi ile de dava tarihinden geriye doğru tüm satışlardaki payların önalım nedeniyle adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu payı edindiği 27.05.2011 tarihinden önce 17.05.2011 günlü alım nedeniyle paydaş olduğunu, davanın süresinde olmadığını ve satış bedelinde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının dava konusu payı edinmesinden önce paydaş olduğu ve davacının usulüne uygun ıslah işlemi bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar dava dilekçesi ile davalının 27.05.2011 tarihinde; 19.09.2013 günlü ıslah dilekçesi ile de 17.05.2011 tarihinde edindiği payların önalım nedeniyle adlarına tescilini istemişlerdir. TMK’nın 733/son maddesi uyarınca önalım hakkı satışın yapıldığı tarihten itibaren iki yıl içinde kullanılması gerekir. Somut olayda, davacılar 25.04.2011 günlü dava dilekçesinde davalının 17.05.2011 tarihinde edindiği payın önalım nedeniyle adlarına tescilini talep etmemişler, pay edinmesinden iki yıl geçtikten sonra 19.09.2013 günlü ıslah dilekçesiyle dava konusu yaptıklarından TMK’nın 723/son maddesi uyarınca hak düşürücü süre geçmiştir.
Önalım hakkı taşınmazın diğer paydaşlarına karşı ileri sürülemeyeceğinden, 17.05.2011 günü taşınmazda paydaş olan davalının 27.05.2011 tarihinde edindiği pay dava konusu edilmez. Ancak, davalının 17.05.2011 günü edindiği payın hükmen iptal edilmesi halinde davacılar bu haklarını kullanabilirler. Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/201 Esas, 2013/292 Esas ve 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/290 Esas sayılı dosyalarında, görülmekte olan davanın davalısının 17.05.2011 günü edindiği paya ilişkin olarak taşınmazın diğer paydaşları tarafından önalım nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmiştir. Anılan bu davalar sonucunda verilecek hüküm görülmekte olan bu davanın davacılarının önalım hakkını kullanıp kullanamayacaklarını belirleyecektir. Bu nedenle, anılan davalar görülmekte olan davanın sonucunu etkileyeceğinden HMK’nın 165. maddesi uyarınca bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerekir.
Mahkemece, Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/201 Esas, 2013/292 Esas ve 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/290 Esas sayılı davalarının sonucu beklenmeden işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 11.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.