Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7536 E. 2014/13429 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7536
KARAR NO : 2014/13429
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Bucak Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2009/790-2014/66

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/10/2009 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen 2013/107 Esas sayılı dosyada 27/10/2009 gününde verilen dilekçe ile Geçit Hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalılar E.. Y.. ve Ü.. A.. hakkındaki davanın kabulüne dair verilen 22/01/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Ü.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava ve birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalılar E.. Y.. ile Ü.. A.. yönünden kabulüne, 23.07.2013 tarihli ve 27.11.2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunda V. alternatif olarak belirlenen 26.. parsel sayılı taşınmaz lehine 71.. sayılı parselden 5 G ile gösterilen yerden; 27.. parsel sayılı taşınmaz lehine 7165 sayılı parselden 5 G ile gösterilen yerden ve 26.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden 1 B ile gösterilen kısımdan geçit tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, 71.. parsel sayılı taşınmaz maliki Ü.. A.. vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olaya gelince, geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, komşu taşınmazlara en az zarar verecek güzergahtan geçit kurulması gerekir. Dosya içerisindeki hükme esas alınan 23.07.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna göre aleyhine geçit kurulan 71.. parsel sayılı taşınmazın “5G” ile gösterilen bölümünde muhtelif cins ve yaşta çok sayıda meyveli ve meyvesiz 2.325,00 TL değerinde ağaçların bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen güzergahtan geçit tesisi halinde bu ağaçların tamamının kesilmesi gerektiğinden komşu 26.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden 1A ile gösterilen ve üzerinde muhdesat bulunmadığı anlaşılan bu yerden geçit kurulması daha uygun görülmektedir. Bu nedenle, 2690 parsel sayılı taşınmaz lehine 26..parsel sayılı taşınmaz üzerinden “1A” ile gösterilen kısımdan; 27.. parsel sayılı taşınmaz lehine 26.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden “1A” ile gösterilen kısımdan 26.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden “1B” ile gösterilen kısımdan geçit tesisine karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda geçit bedelinin dava konusu taşınmazın ve var ise üzerindeki muhdesatın keşif tarihi itibariyle değerine göre belirlenmesi ve hüküm tarihine kadar uzunca bir süre geçmiş ise bedelin güncellenmesi gerekirken zemin değeri yönünden 01.02.2010 tarihinde yapılan keşifte belirlenen değerin esas alınması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ü.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.