Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7525 E. 2014/13946 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7525
KARAR NO : 2014/13946
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2012/186-2013/909

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa; tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Adana Büyükşehir Belediye vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm bütün taraflarca temyiz edilmiş.
1. Hukuk Dairesinin 08.12.2011 tarihli ve 2011/9873 Esas, 2011/12523 Karar sayılı ilamında “…Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı Seyhan belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ve dâhili davalı Ç.. B..nın tüm, davacı Hazine’nin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Kabule göre, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, imar uygulaması iptal edildiğine göre iptal edilen imara değer verecek biçimde yol ve park alanının da terkinine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan; davanın kabulüne karar verildiği halde, harcın belirlenen dava değeri üzerinden alınmamış olması doğru olmadığı gibi, belirlenen dava değeri üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine karar verilmesi yerine maktu avukatlık parasına hükmedilmesi doğru değildir. Diğer taraftan, kabul edilen davada davalılar yararına vekalet ücreti takdiri de isabetsizdir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, imar uygulamalarının iptali nedeni ile kararların fiilen infaz imkanı bulunmayışı, ayrıca verilen kararların imar adası içinde birbirini de etkilediği gözetilerek esas çözümün imar düzenlemeleri kapsamında davacı tarafın taleplerinin idari yargı kararları çerçevesinde gözönüne alınarak çözümlenebileceği, kabul kararlarının tapu dairesinde infazının da mümkün olmayacağı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili esasa ilişkin olarak ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili de vekalet ücretine hasren temyiz etmiştir.
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir.
İmar parsellerinin hukuki dayanağını (illetini) teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK’nun 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Buna göre kadastral parsellerin gittileri olan imar çap kayıtlarının iptal edilip eski kadastral parsellerin geometrik ve mülkiyet durumunun yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamında davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığının açıkca belirtildiği ancak öncelikle tapunun iptaline karar verilmeden tescil kararı verilemeyeceği belirtilerek davacı yararına harç ve vekalet ücreti yönünden karar bozulduğundan uyulan bozma ilamına aykırı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA davalı vekilinin temyiz itirazlarının ise bozma nedenine göre incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2014 oybirliği ile karar verildi.