Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7344 E. 2014/12294 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7344
KARAR NO : 2014/12294
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2012/219-2014/37

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 04.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. K.. Ö.. A.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, paydaşı olduğu 1.. ve .. parsel sayılı taşınmazlardaki dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım hakkına engel olmak için bedelin yüksek gösterildiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, gerçek değer üzerinden payların önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacının satıştan bilgisi olduğunu, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının satıştan bilgisi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK’nun 733/3. maddesi uyarınca satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi yükümlülüğü bulunmaktadır. Satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarih üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkı düşer. Bu süre hak düşürücü süre olduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, tapu kaydından davacının paydaş olduğu 1.. ve .. parsel sayılı taşınmazlarda davalının da 11.01.2012 tarihinde satış yoluyla paydaş olduğu ancak davalının anılan payların mülkiyetini kazandığına ilişkin olarak davacıya noter aracılığı ile bir bildirim yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.09.2005 günlü ve 2005/6-358-470 sayılı kararında açıklandığı gibi, önalım hakkının kullanılması için gerekli süre öğrenme ile değil bildirimle başlamaktadır. TMK’nın 733/3. maddesinin emredici hükmü uyarınca da bildirimin noter aracılığıyla yapılması gerekir. Hak sahibinin noter bildirimi dışında bir şekilde satışı öğrendiği ileri sürülerek hak düşürücü sürenin başlatılması olanaklı değildir. Davalı dava konusu payları 11.01.2012 tarihinde edinmiş ve 09.04.2012 günü dava açılmış olduğundan TMK’nın 733/son maddesinde belirlenen süreler geçmemiştir. TMK’nın 733/3. maddesinin amir hükmü gereği kendisine noter bildirimi yapılmayan davacının tanık anlatımlarına dayanarak satıştan bilgisi bulunduğu önalım hakkını kullanmasının TMK’nın 2 ve 3. maddesine aykırı olduğunun kabulü doğru görülmemiştir. Bu nedenle, davacıya önalım hakkı nedeniyle taşınmaz tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve giderler toplamının depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.