Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7282 E. 2014/12676 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7282
KARAR NO : 2014/12676
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2012/370-2013/691

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.07.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. M.. D.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, paydaş olduğu 5.. parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümün dava dışı önceki paydaşının payını 14.02.2012 tarihinde satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım hakkına engel olmak için bedelin yüksek gösterildiğini ileri sürerek, payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, payını devraldığı paydaşın dava konusu payı edinmesi için davacıya satış öncesi ihtarname gönderdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, keşif sırasında belirlenen değer depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu payın satış bedelinin keşifte belirlenecek gerçek değer olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, muvazaa iddiasını kanıtlamak için tanık anlatımları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmış, tanık isimleri bildirmediğinden tanık dinlenememiştir. Keşif sonucu alınan mali müşavir ve inşaat bilirkişilerinin ortak raporunda, dava konusu pay değeri 25.000 TL olarak belirlenmiştir. Resmi satış senedinden dava konusu payın 30.000 TL bedel ile devrettiği anlaşılmaktadır. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayan başka bir belge sunmamıştır. Bedelde muvazaa iddiasını keşif ile belirlenen bedel tek başına kanıtlamaya yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla, TMK’nın 734.madde uyarınca davacıya dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelini hükümden önce depo etmesi için uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan husus uyarınca davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.