Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/7141 E. 2014/13500 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7141
KARAR NO : 2014/13500
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09.04.2014
NUMARASI : 2013/144-2014/175

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2014 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı maliki olduğu 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı Ç.. B.. lehine 06.05.1991 tarihinde konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiş, 23.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/929 Esas, 2012/341 Karar sayılı kararı ile kamulaştırıldığını taşınmaz üzerindeki takyidatların kamulaştırma bedeli üzerine aktarıldığını belirterek kamulaştırma bedeli üzerindeki takyidatın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 1.. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 06.05.1991 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tavzih talebinde bulunmuş, 09.04.2014 tarihli ek karar ile tavzih talebi kabul edilerek 1.. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, kamulaştırma bedeli üzerindeki takyidatın da kaldırılarak kamulaştırma bedeli olan 86.178 TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili 09.04.2014 tarihli ek kararı temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinin birinci fıkrasına göre tavzih hükmün yeterince açıklık taşımaması, infazında tereddüt doğurması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde olanaklıdır. İkinci fıkraya göre de tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
Mahkemece tüm bu yönler gözardı edilerek tavzih kararı ile yazılı şekilde yeni hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle 09.04.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilip işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnalarından olup, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesi olarak tanımlanmaktadır. Islah ile taraflar dava sebebini, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilirler. Usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunması şartı ile davanın tamamen veya kısmen ıslahı mümkündür. Dava sebebinin veya dava konusunun tamamen değiştirilmesi ıslah halleridir.
Islahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmaktır.
Islah, 6100 sayılı HMK’nın 176 ila 182. maddelerinde, tamamen ıslah ise 180. maddede düzenlenmiştir. Davanın tamamında ıslah dava dilekçesinden itibaren (dava dilekçesi dahil) bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için yapılır.
Somut olaya gelince; davacı vekili 23.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/929 Esas, 2012/341 Karar sayılı kararı ile kamulaştırıldığını taşınmaz üzerindeki takyidatların kamulaştırma bedeli üzerine aktarıldığını belirterek kamulaştırma bedeli üzerindeki takyidatın kaldırılmasını istemiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin 23.07.2013 tarihli dilekçesi davanın ıslahı mahiyetinde olduğundan davacı vekilinin bu ıslah talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar vermesi gerekirken taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.