Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6874 E. 2014/12496 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6874
KARAR NO : 2014/12496
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2012/812-2014/63

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 12.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı D.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, davalının murisi E.. D.. (Ö..)’ın satış vaadi sözleşmesi ile 1.. parsel sayılı taşınmazdaki hisselerinin tamamını davacının murisi Ö.. T..’ya satmayı vaat ettiğini, muris Ö.. T..’nın da 168 sayılı parseldeki hak ve hissesini miras taksim sözleşmesiyle davacıya bıraktığını, davalının vaat borçlusu E..’nin tek mirasçısı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde zararın tazminini istemiştir.
Davalı ödeme gücünün olmadığını, murisi annesinden kendisine miras kalmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1.. no’lu parselin kadastro yenilemelerinden sonra 13.. ada 1.. parsel olduğu ve halen kök muris M… İ.. adına kayıtlı olduğundan söz edilerek davanın kabulüne, davalının murisi E.. D..’ın 44/1232 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı D.. K.. temyiz etmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklık çözülünceye kadar ifa olanağının varlığı düşünülemez.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu 1.. no’lu parselin kadastro yenilemelerinden sonra 13.. ada 1.. parsel numarasını aldığı, halen kök muris “A.. oğlu M.. İ..” adına tapuda kayıtlı olup veraset ilamına göre murisin davalı dışında çok sayıda mirasçısının bulunduğu, terekenin elbirliği ortaklığı hükümlerine tabi olduğu tartışmasızdır.
Elbirliği ortaklığında bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi, başka bir anlatımla diğer paydaşların dışa karşı koruması gerekir. Bunun sonucu olarak her türlü tasarruf tüm paydaşların oluru ile mümkündür. Somut olayda davacı, elbirliği ortakları arasında değildir. Kayıt maliki “A.. oğlu M.. İ..” terekesi yöntemine uygun olarak paylı mülkiyete dönüştürülmediği sürece elbirliği mülkiyetine tabi olacağından kök murisin mirasçılarından olan davalının murisi “N.. kızı E.. D.. (Ö..)’in” taraf olduğu satış vaadi sözleşmesinin bu aşamada ifa olanağı yoktur.
Bu itibarla mahkemece davacının tescil talebinin reddi ile ikinci kademedeki tazminat isteği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ifa olanağı bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.