Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6867 E. 2014/12293 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6867
KARAR NO : 2014/12293
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/76-2013/517

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2012 ve 02.02.2012 gününde verilen dilekçeler ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. P.. Y.. ile karşı taraftan davacı A.. A.. vekili Av. M.. Ş.. ile Av. F.. K..; davacı K.. A.. vekili Av. A.. Ç.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Ayten, paydaşı olduğu … parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını 06.05.2011 tarihinde satış yoluyla davalıya devrettiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, payın önalım nedeniyle adına tescilini; birleştirilen davada da davacı Kadir, 06.05.2011 tarihinde satış yoluyla davalıya devredilen payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, davaların ortaklığın giderilmesi davasını sonuçsuz bırakmak için açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ve birleştirilen dava davacısının paydaş olduğu çayır niteliğindeki 32.870m² yüzölçümündeki … parsel sayılı taşınmazda satın alma nedeniyle davalının da paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yargılama sırasında fiili paylaşıma ilişkin bir savunmada bulunmamış ise de, yanıt ve beyan dilekçelerine ekli olarak fiili paylaşımı gösteren noter senetlerini sunmuş, temyiz aşamasında taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürmüştür. Fiili paylaşım yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Dolayısıyla, dava konusu taşınmazın yüzölçümü ile dosya içerisindeki noter senetleri birlikte değerlendirilerek gerçekten bir fiili taksim bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Mahkemece, taşınmazda fiili taksim bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 04.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.