Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6834 E. 2014/12330 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6834
KARAR NO : 2014/12330
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2010/334-2014/21

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile duruşmasız temyizi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. M.. D.. ile karşı taraf davacı vekili Av. İ.. D.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KA R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Gerekçeli karar, hükmü temyiz eden davacı vekiline, 11.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK’nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve hükmün dayandığı gerekçelere göre 13.03.2009 ve 24.03.2009 tarihli satışlara ilişkin olarak önalım hakkının kullanılmasında ve davanın kabul edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Davalı 13.05.2009 tarihli resmi senet ile dava konusu 3.. ada .. parseldeki 345/9056 payı trampa yolu ile edinmiştir.
Davacı gerçekte bu işlemin satış olduğunu trampanın muvazaalı olduğunu iddia ederek önalım hakkını kullanmış ise de, muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Taşınmazların değer farkı tek başına işlemin satış olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Mahkemenin trampa işleminin muvazaalı olduğuna dair gerekçesi ise soyut niteliktedir. Önalım hakkı ancak satışlarda kullanılabileceğinden davalının 345/9056 payı trampa ile edindiği anlaşıldığından davacının önalım hakkı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; 13.05.2009 tarihinde trampa yoluyla edinilen pay ile bu pay iktisabından sonra yapılan 21.05.2009 tarihli 575/4528 pay ve 15.06.2009 tarihli 1265/9056 pay satışlarına karşı da önalım hakkı kullanılamayacağından bu paylara yönelik davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.