Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6739 E. 2014/12541 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6739
KARAR NO : 2014/12541
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Sarız Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/01/2014
NUMARASI : 2011/49-2014/11

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 06.06.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davacı E.. A.. yönünden takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nın 150/1 maddesi gereğince yasal süresi içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, davacı E.. A..’nın dava dosyasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine, davacı K.. A..’nın davasının ise kabulüne dair verilen 06.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. T.. ve D.. Ö.. tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı H.. T.. ve D.. Ö.., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı K.. A…’nın davasının kabulüne, davacı K.. A..’ya ait 120 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar lehine 1.. ada 1.., 1.. ada 1.. ve 1.. ada 17 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit irtifakı kurulmuştur.
Hükmü, davalı H.. T.. ve D.. Ö.. temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Somut olaya gelince; geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan parsel üzerinden geçit hakkı kurulması gerekir. Kuzeydeki 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, aleyhine geçit hakkı kurulan 1.. ada .. ve .. parsel sayılı taşınmazlardan daha büyük olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlar lehine .. ada 8, .. ve 3 parsel sayılı taşınmazların ortak sınırlarından geçit hakkı kurulup kurulamayacağı hususu araştırılmamıştır. Ayrıca kesintisizlik ilkesi gereği geçit hakkı kurulması istenen her taşınmaz lehine aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazlar üzerinde yola ulaşıncaya kadar ayrı ayrı geçit hakkı kurulması gerekirken davacı K.. A.. adına kayıtlı .. ada ..parsel sayılı taşınmaz yönünden bu kurala uyulmamıştır. Bunun yanında Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı olarak gerekçesi açıklanmadan 3,50 m eninde geçit hakkı tesisine karar verilmesi de doğru görülmemiş açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazlardan .. ada .. parsel sayılı taşınmazın hüküm sonucunda .. ada .. parsel sayılı taşınmaz olarak yazılması da yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar H.. T.. ve D.. Ö..’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.