Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6654 E. 2014/12064 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6654
KARAR NO : 2014/12064
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Nazilli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2011/1195-2013/1867

Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
TMK m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre “Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı komşusu olan davalının inşaatının temel kazısı sırasında evinin duvarında çökme meydana geldiğini ileri sürerek uğradığı zarar karşılığı 6.500,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalının davacıya bitişik olan taşınmazda inşaat yaptığı, davacının taşınmazında daire içinde ve dışında kılcal çatlakların bulunduğu, ayrıca kiremit çatının saç çatı ile kapatılmış olduğu, WC nin de yıkılmış olması nedeniyle yeniden yapıldığı, su tesisatının yenilendiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda inşaat bilirkişisi tarafından belirlenmiştir. Ne var ki, bilirkişi tarafından imalatların yenilenmesinden sonra dava açıldığı için binanın ilk halinin tespit edilip değerlendirilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Bu durumda, mahkemece binanın ilk halinin gerekirse tarafların gösterdikleri tanıklar yeniden dinlenerek, varsa başkaca delilleri araştırılarak, inşaat mühendisi bilirkişi vasıtasıyla zararın saptanması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Ayrıca varsa davacının müterafik kusuru da araştırılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 30/10/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.