Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6533 E. 2014/12508 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6533
KARAR NO : 2014/12508
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2005/496-2013/717

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, imar uygulaması sonucu davalı S.. E.. adına tescil edilen 7519 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar öncesi kadastral tapusu kapsamında kaldığını, imar işleminin idari yargı yerince iptal edildiğini ileri sürerek, kadastro parselinin ihyası isteğinde bulunmuştur.
Davalı S.. E.., imar uygulaması ile yeni meydana gelen duruma kendisi neden olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Belediye, idari yargı kararının yerine getirilmesinin beklenmesi gerektiğini, davada hukuki yarar bulunmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, imar uygulamasına tabi tutulan parsellerin imar uygulaması sonucu paylı mülkiyet şeklinde pek çok sayıda kişi adına kayıtlı olan yüzlerce parselin oluşturulduğu, kadastral parselin eski hale iadesi halinde yüzlerce parsel ve malikin olumsuz etkilenmesinin söz konusu olup sorunun belediyece yapılacak imar uygulaması ile veya oluşan zararın tazmin yolu ile giderilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Tapu sicilinin dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği açık olup kadastral parselin mülkiyet ve geometrik yönden ihyasına karar verilmesi gerekir.
Davacı, kadastral parselin ihyası, başka deyişle imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile eski hale getirilmesini istemekte olup bu durumda kadastral parselin kısmen ihyası mümkün olamayacağından ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tespiti ile koşulları oluşmuş ise tamamının tapularının iptali yönünde karar vermek gerekir.
Diğer taraftan tapu iptal ve tescil davalarının kayıt malikleri aleyhine açılacağı da tartışmasızdır.
Somut olayda; husumet sadece 2 no’lu imar parselinin kayıt malikine yöneltilmiş, ihyası istenen parselin tedavülü olan diğer imar parsellerinin kayıt maliklerine davada husumet yöneltilmemiştir.
O halde, öncelikle ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespiti ile bu taşınmaz maliklerinin davada yer almalarının sağlanması gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.