YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6292
KARAR NO : 2014/10724
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
MAHKEMESİ : Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2013
NUMARASI : 2013/526-2013/610
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2013 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 06.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Y.. Y.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Y.. Y.. temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 103. maddesinde adli tatilde görülebilecek dava ve işler düzenlenmiş ve 104. maddesinde; adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talebine ilişkin olup çekişmeli taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen kişilerin ve mirasçılarının tamamının davada taraf olarak yer alması gerekir. Davanın açıklanan niteliği gereği HMK’nın 103. maddesinde yer alan adli tatilde görülebilecek dava ve işlerden olmayıp dava dilekçesinin davalılara tebliğ tarihi adli tatil zamanına rastladığından cevap verme süresi adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzadığı halde davalıların savunma hakkı kısıtlanarak cevap süresi bitmeden davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davaları HMK’nın 4/1.b ve 316/1.a maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabidir. HMK’nın 320/1 maddesi gereğince mahkemece, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki anılan maddeye göre duruşma yapmadan karar verilebilmesi için hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (İİK.’nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi). Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
HMK’nın “hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
Bu kapsamda kural olarak duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece duruşma açılmak suretiyle davalılara tebliğ edilen 19/07/2013 tarihli muhtıra ile TMK’nın 644/2 maddesi gereğince cevap süresi içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği takdirde dava konusu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceği ihtaratı yapıldıktan sonra davanın esasının incelenemesi gerekirken dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.