Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6284 E. 2014/10600 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6284
KARAR NO : 2014/10600
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : Gediz Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2013/454-2013/994

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı U.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu D. Mahallesi, K. Mevki, .. ada ..parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı U.. A.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; davalı U.. A.. vekili, yargılama sırasında 20.11.2013 tarihli celsede dava konusu taşınmazdaki iki ayrı evin mülkiyeti konusunda mahalli bilirkişilerin taşınmaz üzerindeki evlerden birinin murisi M.A. tarafından yapıldığına ilişkin beyanları dikkate alınarak karar verilmesini talep etmiştir.
Bu durumda davalının, muhdesat iddiasında bulunduğu kabul edilerek Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda öncelikle muhdesat iddiası açıklattırılmalı, diğer paydaşlar yönünden uzlaşma sağlanamadığı takdirde HMK’nın 165. maddesi gereğince görevli mahkemede dava açması için uygun bir süre verilmeli ve muhdesatların davalıya ait olduğu anlaşıldığı takdirde taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı U.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.