Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/6181 E. 2014/7116 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6181
KARAR NO : 2014/7116
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03.03.2014
NUMARASI : 2013/1377-2014/216

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne 5.. parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 03.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, taşınmazların satılmasını istemediklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu 2., 3. ve 5.. parsel sayılı taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, 5.. parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı E.. T.. vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 19.09.2013 günlü ve 2013/10944 Esas, 2013/11862 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, dava konusu 5.. parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı tarafça atiye bırakılıp karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğundan vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerekirken ortaklığın giderilmesine karar verilmiş gibi değerlendirme yapılarak taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesinin doğru görülmediğine ve hüküm sonucunda paydaşlardan A.. T..’ın isminin “Arif” olarak belirtilmesinin yerinde olmadığına işaretle karar bozulmuştur.
Mahkemece, 532 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava atiye bırakılmış olmakla davalı B.. lehine 990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp BOTAŞ’a verilmesine dair hüküm kurulmuştur.
Hükmü, davalı H.. T.. vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, dava konusu taşınmazlara ilişkin bir karar verilmeksizin vekalet ücreti ve harç yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itrazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.05.2014 günü oybirliği ile karar verildi.