Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/591 E. 2014/3267 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/591
KARAR NO : 2014/3267
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : Tufanbeyli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/44-2012/157

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili Av. T.. E.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 12 adet taşınmazın aynen taksim mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, müvekkillerinden E.. D.., Mübeccel E.., M.. S.., S.. D.. ve K..C..’ın muris İrfan Doğaner’in mirasını reddettiklerini bu yüzden haklarındaki davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili Av. T.. E.. temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; 23.07.2010 tarihinde vefat eden dava konusu taşınmazın paydaşı muris İ.. D..’in mirası, Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.11.2010 tarihli 2010/2046-2127 sayılı kararı ile davalılar E.. D.., M.. E.., M.. S.. tarafından, Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.12.2010 tarihli 2010/2091-2097 sayılı kararı ile de davalılar K.. C.. ve S.. D.. tarafından reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece, mirası reddeden mirasçılar yönünden mirasın kendileri sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçeceği kabul edilerek kanuni mirasçılarının davaya katılmalarının sağlanması gerektiği halde bu şahısların yokluğunda yargılama yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekili Av. T.. E..’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.