YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5739
KARAR NO : 2014/10689
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
MAHKEMESİ : Yenice(Çanakkale) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2013/21-2014/13
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı 888 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalıya ait .. parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; TMK’nın 744. maddesi uyarınca tesis edilecek geçit için öngörülen koşullar arasında, kurulacak geçitin bir genel yola bağlantısının sağlanması da bulunmaktadır. Ana yola erişimi olmayan bir geçitin yola ihtiyacı olan taşınmazın bu ihtiyacını giderdiğinden söz edilemez. Somut olayda, mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunan taşınmazın kesintisiz olarak genel bir yola bağlanmadığı görülmektedir. Bu itibarla mahkemece, davacının maliki olduğu taşınmazların kesintisiz biçimde genel yola bağlantısını sağlayan uygun seçenekler belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.