Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/549 E. 2014/5506 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/549
KARAR NO : 2014/5506
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2012/974-2013/429

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.04.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. M.. Ü.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, paydaşı olduğu .. parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşı Şeref’in payını 05.12.2012 günü satış yoluyla davalıya devrettiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkına dayanarak dava konusu payın adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu payı emlakçı aracılığıyla edindiğini, bedelde muvazaa bulunmadığını, taşınmaz bedeli ve tapu giderleri ile emlakçı giderinin ödenmesi halinde davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Somut uyuşmazlıkta tapu kaydından davacının dava konusu taşınmazdaki payını yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye devrettiği anlaşılmaktadır. Önalım hakkının kullanılabilmesi için dava açıldığı tarihte davacı ile davalının taşınmazda paydaş olmaları ve paydaşlığın karar kesinleşinceye kadar devam etmesi gerekir. Davacı dava konusu taşınmazdaki payını yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye devrettiğinden dava açıldığı tarihte varolan önalım hakkını yitirmiştir. Bu nedenle mahkemece davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.