YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/539
KARAR NO : 2014/2709
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Kırkağaç Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2012/161-2013/247
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. P.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 1006 parsel sayılı taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı İ.. P.. vekili aynen taksimin mümkün olduğu gerekçesi ile temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu … parsel sayılı taşınmaz, 31.500 m2 yüzölçümlü ve tarla niteliğinde olup davalıların 1/2’şer payı bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın yerleşim yeri dışında kaldığı ve zeytinlik vasfında olduğu uzman bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. İmar Yönetmeliğinin 62. maddesi ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 5578 sayılı Kanun ile değişik 8. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tarımsal niteliği ve aynen taksiminin mümkün olup olmadığının Tarım ve Köyişleri Bakanlığı il müdürlüğünden sorularak görüş alındıktan sonra ifrazının mümkün olup olmadığı belirlenmek ve ayrıca gerekirse ivaz ilavesi suretiyle payların denkleştirilmesinin mümkün olup olmadığı da araştırılmak ve onay makamından da görüş alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.